Menu Close

Filtre

Lokasyon

Vize

Mevsim

Kategori

Tarih Aralığı

FİLTREYİ UYGULA

Menu Close

Kültürlerin Buluşma Noktası: Saraybosna

Bosna-Hersek’in başkenti, sokakları tarih kokan şehir Saraybosna… Yaşadığı bütün zorluklardan dimdik çıkmayı başarmış, Avrupa’nın hüzün başkenti…

Bosna-Hersek’in en büyük şehri Saraybosna’nın resmi ismi olan Sarajevo, Türkçe “Saray Ovası” ifadesinden türetilmiş. Şehirdeki Türk etkisi tabii ki yalnızca ismiyle sınırlı değil. Uzun süre Osmanlı Devleti’nin egemenliği altında yaşamış olan bu şehrin, her bir köşesinde izlerimize rastlamak mümkün. Yüzyıllar boyunca Müslümanlar, Katolikler, Ortodokslar ve Museviler bu şehirde dostça yaşamış. Şehri kiliseler, camiiler ve sinagoglar kaplıyor. Bu nedenle şehre “Avrupa’nın Kudüs’ü” lakabı bile takılmış.

Saraybosna’ya Ne Zaman Gidilmeli?

Peki Avrupa’nın bu önemli şehrine ne zaman gidilmeli? Bosna-Hersek tıpkı Türkiye gibi dört mevsimin de yaşandığı bir ülke. Yazlar çok sıcak, kışlar ise çok soğuk geçebiliyor. Dağlık bir araziye kurulmuş olan şehirde kış şartlarının keyifli olduğunu söylenemez. Kış, kasım ayında başlıyor ve bazen mart ayına kadar sürebiliyor. Sonbaharda da yağmur yağacağı varsayılırsa Saraybosna ziyareti için en uygun zaman ilkbahar denilebilir. Yine de değişken hava şartlarına da hazırlıklı olmak gerek! Güneşli bir havada gezerken gökyüzünü bir anda kara bulutlar kaplayabilir ve yağmur başlayabilir. Uzun lafın kısası havaya çok güvenmeden tedbirli olmak en iyisi.

Saraybosna’ya Nasıl Gidilir?

Saraybosna’ya Türkiye’den gitmek hiç de zahmetli değil. Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Saraybosna Uluslararası Havalimanı’na direkt uçuşlar bulunmakta. Diğer şehirlerden de İstanbul aktarmalı gidiş mümkün. Asıl güzel olan ise Türk vatandaşlarına Bosna Hersek’e girerken vize zorunluluğu bulunmaması. Bu güzel şehre hiçbir engel olmadan ulaşabiliyor olmak oldukça mutluluk verici!

Şehrin Geçmişi

Saraybosna’nın hakkını vererek gezebilmek için, şehrin tarihine de hakim olmak gerekiyor. Şehrin tüm uğrak noktalarının tarihsel bir karşılığı var. Şehir, tarih kültürüyle yoğrulmuş denilebilir. 1461-1878 yılları arasında Osmanlı Devleti, 1878-1918 yılları arasında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, 1918-1929 yılları arasında Sırp, Hırvat, Sloven Krallığı, 1941-1945 yılları arasında Hırvatistan, 1945-1992 yılları arasında ise Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti yönetmiş Bosna-Hersek’i. Birbirinden bu kadar farklı yönetimlerin yarattığı etkiler şehrin her bir zerresine sinmiş tabii.

1992-1995 yılları arasında yaşanan Bosna Savaşı sırasında ise acı ve üzüntü yankılanmış şehrin duvarlarında. Saraybosna Kuşatması büyük bir yıkımla sonuçlanmış ve modern savaş tarihinin en uzun kuşatmasında birçok insan hayatını kaybetmiş. Bosnalılar en çok da bunu unutmamak için şehri bir bakıma ‘açık hava müzesi’ haline getirmiş.

 

Saraybosna’da Neler Yapılır, Nereler Gezilir?

Başçarşı

Saraybosna tarih meraklıları için tam bir ansiklopedi gibi. Osmanlı dokusunu korumuş olan Başçarşı, turistlerin merakla gezdiği yerlerin başında geliyor. Başçarşı’da gezinirken, Osmanlı zamanında bir İstanbul semtindeymiş gibi hissetmemek elde değil. Şehir, Bosna Savaşı’nda yıkılmış olmasına rağmen çarşı tarihi dokusunu kaybetmeden yenilenmeyi başarmış görünüyor. 15. Yüzyıldan kalma olan çarşıyı, şehrin kurucusu olarak da bilinen Osmanlı Sancak Beyi İshakoğlu İsa Bey yaptırmış.

Mimar Sinan tarafından inşa edilmiş Gazi Hüsrev Bey Camii’de çarşının merkezinde yer alıyor. Çarşıda imalathaneler, hanlar ve meşhur Bosna Hersek lezzetlerinin tadılabileceği lokantalar da bulunuyor. ‘Mantiye’ ismi verilen Boşnak mantısı, ‘Pljeskavice’ ismi verilen Boşnak köftesi ve Boşnak salatası Şopska bu çarşıda en lezzetli halleriyle bulunabilir. Tatlı olarak ‘Trileçe’ ya da ‘Dudove’ yemeyi de unutmayın!

Ferhadiye Caddesi

Tarihi izlerden modern döneme geçmek isteyenler için doğru adres Ferhadiye Caddesi’dir. “Saraybosna’nın İstiklal Caddesi” olarak da bilinen Ferhadiye Caddesi’nde, Osmanlı dokusu yerini Avustura-Macaristan mimarisine bırakır. Ferhadiye Caddesi’nde bazı Türk markaları dahil dünyanın en önemli mağazalarını bulmak mümkün. Bankalar, bazı konsolosluklar, müzeler ve sinemalar bu caddede bulunuyor. Saraybosna’nın en görkemli yapılarından biri olan Saraybosna Katedrali de caddenin ortasında yer alıyor. Dar ara sokaklarda bulabileceğiniz birbirinden güzel kafelerde çay veya kahve içebilir, bu eşsiz şehrin tadını doyasıya çıkarabilirsiniz.

Latin Köprüsü

Miljacka Nehri’nin ortasında bulunan bu Osmanlı köprüsünün ünü çok farklı bir nedene dayanıyor. Estetik görüntüsü ve köklerinin çok eskiye dayanması dışında, I. Dünya Savaşı’nın başlamasına neden olan Avusturya Arşidükü Franz Ferdinand’ın suikaste uğraması olayının yaşandığı yer Latin Köprüsü. Bu önemi nedeniyle binlerce turisti kendisine çekiyor. Biz sizi şehrin gerçek bir tarih mirası olduğu konusunda uyarmıştık ama…

Saraybosna Umut Tüneli

Saraybosna Umut Tüneli, Saraybosna’daki belki de en ilginç müze. Bosna Savaşı sırasında işgal altında olan şehirden o sırada Birleşmiş Milletler kontrolündeki Saraybosna Uluslararası Havalimanı’na giden tek yol olan 800 metre uzunluğundaki tünelin yapımında yalnızca kürek kullanılmış ve tamamlanması 4 ay 4 gün sürmüş. Saraybosna şehri dış dünyayla bağlantısını bir tek bu tünel sayesinde sağlayabilmiş. Tünel, savaş döneminde günde ortalama 1000 kişi tarafından kullanılmış ve 30 ay boyunca her türlü yardım bu tünel sayesinde şehre girip çıkabilmiş. Tünelin açılmış olduğu ev 1996 yılında müzeye dönüştürülmüş ve o günden beri turist akınına uğramış. Ne yazık ki tünelin yalnızca 25 metresi turistlere açık. Havalimanına gitmek isterken tüneli kullanmaya çalışmayın diye belirtmek istedik 🙂

Mostar Köprüsü

Saraybosna’dan iki saat uzaklıkta olan güzeller güzeli Mostar Köprüsü de görülmeye değer başka bir tarihi eser. Mimar Sinan’ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından 1566 yılında inşa edilmiş olan köprü 427 sene ayakta kalmasının ardından Bosna Savaşı’nda saldırılar sonucu yıkılmış. Köprünün Bosna halkı için anlamı çok büyük. Öyle ki şehrin erkekleri nişanlılarına cesaretlerini ispat etmek için köprüden atlıyormuş.

Köprünün bu denli önemli olması UNESCO ve Dünya Bankası’nı harekete geçirmiş ve orijinal taşların çıkarılmış olduğu kapalı taş ocağı sırf yeniden inşa için tekrar açılmış. Bu ocaktan taşlar çıkarılmış ve köprü eski haliyle tıpatıp aynı şekilde tekrar yapılmış. 2004 yılında tamamlanan köprü 2005 yılında ise Dünya Miras Listesi’ne eklenmiş. Mostar’a hazır o kadar yakınken gitmemek olmaz diye düşünüyoruz!

Yakın tarihin en büyük trajedilerinden birinin yaşandığı Saraybosna görülmeye ve tecrübe etmeye kesinlikle değer. Saraybosna gibi birçok önemli şehri bizi takip ederek deneyimleyebilirsiniz. Birbirinden güzel hikayeleri kaçırmamak için blog yazılarımızı takip etmeyi unutmayın. Veni, Vidi, Venn Tour!

Venn Blog