Menu Close
Menu Close
Birçoğumuz için Pribyat şehrinin büyük bir anlam ifade etmediğini söyleyebiliriz. Ukrayna’nın Pripyat şehri bizler için bir önem taşımıyor, belki şehri bilmiyoruz bile. Peki ya Çernobil dendiğinde? O zaman işlerin değiştiği gün gibi ortada. Evet, Pribyat şehri Çernobil Nükleer Santrali’nin bulunduğu yer. Ukrayna’nın kuzeyinde, Kiev Oblastında, terk edilmiş bir şehir olan Pribyet, Çernobil Nükleer Santrali çalışanları için 1970 yılında kurulmuş. 1986 yılında Çernobil reaktör kazasının meydana gelmesi sonucu şehir boşaltılmış. Yaklaşık 1000 yıl sonra yaşanabilir bir radyasyon seviyesine ulaşacağı tahmin edilen şehirde şu an yapılan turistik geziler dışında herhangi bir insan faaliyeti bulunmamakta.
Sovyetler Birliği nükleer enerji santrallerini diğer enerji santrallerinden daha güvenli bulduğu için, askeri öneme sahip şehirlerin aksine Pripyat’a erişim felaketten önce kısıtlanmamıştı. Nükleer enerji santralleri, nükleer enerjiyi barışçıl projeler için kullanan Sovyet mühendisliğinin başarıları olarak sunuluyordu. “Barışçıl atom” sloganı o dönemlerde oldukça popülerdi. Asıl plan santrali Kiev’den sadece 25 km uzakta inşa etmekti ancak diğer kurumların yanı sıra Ukrayna Bilimler Akademisi de bunun şehre çok yakın olacağı endişesini dile getirdi. Neyse ki, santral ve Pripyat şu anki yerlerinde, Kiev’den yaklaşık 100 km uzaklıkta inşa edildi. Felaketin ardından Pripyat şehri iki gün içinde boşaltıldı. Peki ya şehirde ne yaşandı?
Şehirde bulunan nükleer santralin inşasına 1972 yılında başlandı. Santral yapımının sonucunda Ukrayna’nın elektriğinin yaklaşık %10’u üretilecekti. İlk reaktörün 1977’de tamamlanmasının ardından 1978’de 2 numaralı, 1981’de 3 numaralı ve 1983’te 4 numaralı reaktörler tamamlandı. Aşağı yukarı aynı reaktör tasarımına sahip beş ve altı numaralı iki blok daha, dört eski bloğun bitişik binalarından yaklaşık bir kilometre uzaklıktaki bir alanda planlanmıştı. 1983 yılında tamamlanan reaktörde, 26 Nisan 1986 Cumartesi günü yapılan sistem testi sırasında yaşanan kaza orada çalışan insanların, çevrede yaşayanların ve belki de bütün bir bölgenin kaderini derinden etkiledi.
Test esnasında ani ve beklenmedik bir güç dalgalanması fark edilerek acil durum butonuna basılmıştı fakat güç çıkışı daha fazla büyüyerek son noktaya ulaştığında buhar basıncı bir dizi tepkimeye neden oldu. Tüm bu olaylar nötron moderatör ile hava arasındaki grafitin birleşmesine neden oldu ve nükleer çekirdekte erime meydana geldi. Tutuşma ile çıkan yangın atmosfere yükseldi. Böylece talihsiz Pripyat şehri başta olmak üzere geniş bir coğrafyaya yüksek derecede nükleer serpinti bulutu yayıldı. Serpinti bulutu Sovyetler Birliği’nin batısı ile buradan Avrupa’ya ve Karadeniz üzerinden Türkiye’ye sürüklendi.
Bu nükleer serpinti bulutundan en çok etkilenen ülke ise Belarus oldu. 1986 yılından 2000 yılına kadar Belarus, Rusya ve Ukrayna’da ciddi olarak kirlenmiş bölgelerden toplam 350.400 kişi tahliye edildi. Patlamanın etkileri yıllar boyunca devam etti. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu tarafından hazırlanan bir raporda kazanın çevresel sonuçları incelendi.
UNSCEAR raporuna göre ise 2008 yılına kadar kazadan yüksek dozda radyasyona maruz kalan 4.000 kişiden 64’ünün radyasyon sonucu öldüğü doğrulandı. Oluşturulan Çernobil Forumunda 200.000 acil müdahalede çalışan işçi, 116.000 kurtarılmış kişi ve kirlenmiş alanlardan tahliye edilen 270.000 kişinin bilgileri derlenmiştir. Akut radyasyon sendromuna bağlı olarak kazadan kısa süre sonra ölen 50 acil müdahale işçisinin ölümleri ile radyasyona bağlı olarak Tiroid kanseri ve radyasyona bağlı kanserden dolayı ölenler birleştirildiğinde, ölenlerin sayısı 3.940 olmuştur.
Uluslararası Nükleer Olay Ölçeği’ne göre bugüne kadar meydana gelmiş en büyük nükleer kaza olan Çernobil faciası Uluslararası Nükleer Olay Ölçeği’nde en yüksek puan olan 7 ile ölçeklendirilmiştir. 7 ile ölçeklendirilen diğer tek kaza 2011 yılında meydana gelen Fukuşima Nükleer Santrali kazalarıdır. 2011 yılında devlet görevlilerinin şehrin belli bölümlerini ziyaret etmenin güvenli olduğunu açıklamasının ardından bölgeye turistik geziler başladı.
7 saat süren bu gezide maruz kalınan radyasyon oranının bir röntgen çektirmekle aynı seviyede olduğunun açıklanmasının ardından bölgeye turist yağdı. Gezi programı kapsamında önce reaktör alanı gezilmekte, daha sonra ise Pribyat şehrine gidilmektedir.
Dünyanın en önemli yapılarını görmek ve hikayelerine şahit olmak için bizlerle iletişime geçebilir, şimdilik gitmek yerine etkileyici hikayelerini okumak istiyorum diyorsanız blog yazılarımızı takip edebilirsiniz. Veni, Vidi, Venn Tour!