Menu Close
Menu Close
‘Caput Mundi’, yani latince ‘Dünyanın Merkezi’, Roma şehrine takılan lakaplardan yalnızca biri. Roma isminin nereden geldiğine dair birçok teori var. Antik Roma’dan gelen bir efsaneye göre Roma ismi; kentin kurucusu ve ilk kralı Romulus’tan gelmekte. Bazıları da Romulus’un isminin Roma’dan geldiğini savunuyor. Roma kelimesinin Yunanca güç anlamına gelen ‘rhṓmē’ kelimesinden geldiğini iddia edenler de mevcut. Yani bu konuda kafalar karışık gibi görünüyor.
İtalya’nın başkenti Roma, aynı zamanda hem 2,7 milyonluk nüfusuyla ülkenin en kalabalık hem de en geniş yüzölçümüne sahip şehri. Papalığın bulunduğu Vatikan’ı da içinde barındırması Roma’yı aynı zamanda Hristiyanlığın en önemli merkezi haline getiriyor. Vatikan’ın da burada bulunması Roma’ya ‘iki devletin başkenti’ ünvanını kazandırmış.
(Vatikan)
Roma’da bulunan 45 eserin Unesco Dünya Mirası Listesi’nde yer alması tabii ki bir tesadüf değil. Şehrin 2800 yıllık tarihi, önemli antik yapılara ev sahipliği yapmasına neden olmuş. Roma’nın bir diğeri lakabı olan ‘açık hava müzesi’ ise buradan gelmekte. Bu denli önemli ve tarihi kuvvetli bir şehrin birden çok lakabının bulunması ise şaşılacak şey değil. Roma Forumu, Santa Maria Maggiore Bazilikası, Pantheon Tapınağı, Sistine Şapeli ve tabii ki Kolezyum. Birbirinden önemli bu eserlerin içinde ‘şehrin simgesi’ haline gelen en önemli yapı olan Kolezyum’a ayrıca değinilmesi elzem gibi görünüyor.
Şehrin en ihtişamlı yapılarından biri olan Kolezyum’un asıl ismi Flavian Amfitiyatrosu. Kolezyum’un bulunduğu alandaki bir önceki yapı İmparator Neron’un sarayıydı. Neron’un gösterişli sarayı kendisi öldükten sonra çıkan savaşlarda yakıldı. Neron’dan sonra gelen İmparator Vespasion yakılmış sarayın bulunduğu alana Kolezyum’u inşa ettirme kararı aldı. Başlangıcı MS 70-72 yıllarına tarihlenen inşaat Vespasion’un oğlu İmparator Titus döneminde MS 80 yılında tamamlandı. Kolezyum’un 100 gün, 100 gece süren açılış oyunlarında binlerce hayvan ve yüzlerce insanın kurban edildiği söylenmekte. Zaten bu amfitiyatronun inşa edilme amacının da uzun yıllardır sıkıntılarla uğraşan halkı eğlendirmek olduğunu belirtmekte fayda var. O zamanlar eğlence anlayışı böyleymiş demek ki…
Kolezyum beş asır boyunca insanların hayvanlarla -boğalarla veya aslanlarla, evet aslanlar- ya da direkt insanlara karşı dövüştüğü gladyatör karşılaşmaları için kullanılmış. Roma’nın en uğrak mekânı olarak nam salmış ve defalarca izdiham yaşanmış. Sonra her popüler şey gibi Kolezyum’daki gladyatör savaşlarına da ilgi azalmış. 6. yüzyıldan itibaren yapılış amacını yitirmeye ve orijinal görüntüsünü yavaş yavaş kaybetmeye başlayan Kolezyum’un içine önce bir kilise inşa edilmiş, sonra o acımasız gladyatör dövüşlerinin yapıldığı geniş arenaya mezarlık yapılmış. Huzur içinde yatsınlar… Bu da yetmemiş tribünlerin alt kısımlarını oluşturan kemer ve tonozlardan bazıları evlere ve dükkânlara dönüştürülmüş.
Bu yapı o kadar büyük ki resmen içine bir şehir inşa edilmiş. Çok sonraları, 1200’lü yıllarda zengin Frangipani ailesi Kolezyum’u satın alıp ve onu bir kale olarak kullanmaya başlamış. Asıl amacına daha uygun bir kullanım olduğu ortada. 1349 yılında yaşanan büyük deprem sonucu Kolezyum’un güney cephesi yıkılmış, bunun üzerine ayakta kalan kuzey cephesine kilise inşa edilmiş. Bir dönem Kolezyum’u oluşturan malzemeler başka eserler için kullanılmak üzere sökülmeye başlanmış. Neyse ki 1749 yılında Papa XIV. Benedictus bu kullanımı yasaklamış.
(Kolezyum öncesi ve sonrası)
19. yüzyıldan itibaren bu muhteşem yapının korunması ve yapıya onarımlar yapılması kararı alınmış. Ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın ne yazık ki Kolezyum’un güney cephesi geri getirilememiş. Amfitiyatro 7 Temmuz 2007 tarihinde, Dünya’nın Yeni Yedi Harikası’ndan biri seçilmiş. Yaşadığı onca talihsizliğe ve şahit olduğu onca vahşete rağmen ayakta kalmayı başarmış olan Kolezyum, Roma’ya giden turistlerin uğrak noktası olmaya devam etmekte. Roma halkının da adeta bir ‘buluşma noktası’ olarak kullandığı Kolezyum gururla Roma şehrinin sembolü olmaya devam ediyor. Kolezyum o denli popüler ki iki teknoloji devi Elon Musk ve Mark Zuckerberg’in -nedeni anlaşılmasa da- yapmayı planladığı kafes dövüşünün bile burada yapılacağı konuşulmakta.
Dünyanın en önemli yapılarını görmek ve hikayelerine şahit olmak için bizlerle iletişime geçebilir, şimdilik gitmek yerine okumak istiyorum diyorsanız blog yazılarımızı takip edebilirsiniz. Veni, Vidi, Venn Tour!