Menu Close
Menu Close
Birçok insanın Avusturalya’nın başkenti sandığı Sidney, ülkenin en büyük şehri olmakla birlikte limanı ve stratejik konumuyla birlikte Güney Pasifik’teki en önemli yerleşim yerlerinden biri. Şehir, batıda Mavi Dağlar’dan doğuda Pasifik Okyanusu’na ve kuzeyde Macquarie Gölü’nün güney kıyısından Botany Körfezi’nin güneyine kadar uzanan geniş bir alana yayılmış durumda.
Turistlerin uğrak noktalarından biri olan Sidney’in merkezinde ve merkezi iş bölgesinin doğusundaki Kings Cross bölgesinde oteller ve restoranlar bulmak hiç güç değil. Sidney’in ünlü istiridyesi en popüler yemekler arasında yer alsa da hemen hemen her tür uluslararası yemek sunan restoran bulmak mümkün. Sonuçta bir dünya şehri.
Sidney’e her şeyden önce büyük bir ‘fiziksel eğlence’ şehri denilebilir. Dünyada Sidney gibi çok az büyük şehir yüzme, sörf, yelken ve diğer açık hava sporları için bu denli önemli fırsatlar sunabilir. Su kirliliği her yerde olduğu gibi Sidney’de de bir endişe kaynağı olmaya devam etse de limandaki birçok plajda yüzmek hala mümkün ve şehrin kuzey ve güneyindeki sörf plajları dünyaca ünlü.
Bu sörf plajlarından biri olan Bondi, şehir merkezine araçla kısa bir sürüş mesafesinde. Havaya bağlı olarak değişken olmakla birlikte sörf her daim yapılabilmekte ve yaz ayları boyunca tüm plajlarda koruma ve kurtarma ekipmanı sağlayan gönüllü cankurtaran ekipleri bu eğlenceyi güvenli hale getirmek için uğraşıyor.
Her büyük ve önemli şehir gibi Sidney’in de bir simgesi var elbette. Sidney için bu simgenin ne olduğu çok açık: Sidney Opera Evi. Bina ve çevresi, Sidney Limanı’nda, Sidney Koyu ile Çiftlik Koyu arasında, Sidney merkezi iş bölgesine ve Kraliyet Botanik Bahçelerine bitişik ve Sidney Liman Köprüsü’ne yakın olmakla birlikte Bennelong Point’in tamamını kaplamakta.
Opera evi, yılda 1,2 milyondan fazla kişinin izlediği 1.500’den fazla performansa ev sahipliği yapan çok sayıda performans mekanından oluşuyor. Avustralya’daki en popüler ziyaretçi cazibe merkezlerinden biri olan tesis, yılda sekiz milyondan fazla kişi tarafından ziyaret edilmekte ve her yıl yaklaşık 350.000 ziyaretçi binada rehberli bir tura katılıyor.
Binanın planlaması, 1940’ların sonunda Yeni Güney Galler Eyaleti (Avustralya’nın güneydoğusundaki eyalet) Müzik Konservatuarı Müdürü Eugene Goossens’in büyük tiyatro prodüksiyonları için uygun bir mekan arayışına girmesiyle başladı. Müdür Goossens’in kafasında tasarladığı bu büyük prodüksiyonlar için diğer gösterilerin düzenlendiği mekan olan Sydney Belediye Binası yeterince büyük görünmüyordu. 1954 yılına gelindiğinde Goossens, özel bir opera binası için tasarım çağrısında bulunan Yeni Güney Galler Eyalet Valisi Joseph Cahill’in desteğini kazanmayı başardı.
Cahill tarafından 13 Eylül 1955 tarihinde açılan uluslararası tasarım yarışmasına 32 ülkeden 233 mimar katıldı. Sonuç 1957’de açıklandı ve kazanan Danimarkalı mimar Jørn Utzon oldu. Utzon’un tasarımı Fin-Amerikalı mimar Eero Saarinen tarafından reddedilen 30 tasarım arasından seçilerek kurtarıldı.
Utzon, Sidney Opera Evi tasarımıyla 2003 yılında mimarlığın en büyük ödülü olan Pritzker Mimarlık Ödülü’ne layık görüldü. Pritzker Ödülü alıntısında şöyle yazıldı: “Sydney Opera Evi’nin onun başyapıtı olduğuna hiç şüphe yok. Bu yapı, 20. yüzyılın en büyük ikonik binalarından biri, tüm dünyada tanınan muhteşem güzellikte bir imge – sadece bir şehrin değil, tüm bir ülkenin ve kıtanın sembolü.”
Tabii ki bu güzel yapının inşa edilmesi sırasında güçlükler yaşanmadı diyemeyiz. Opera evinin inşa edilmesinden önce yapılmış olan ilk maliyet tahmini 7 milyon dolardı. Proje tamamlandığında ise bu ücret 102 milyon dolara kadar çıkmıştı ve ücretin büyük kısmı devlet piyangosu tarafından ödendi. 4 sene sürmesi beklenen inşaat 14 sene sürdü.
28 Haziran 2007 senesinde UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren ve Dünyanın Yeni 7 Harikası oylamasında finale kadar ilerlemiş olan Sidney Opera Evi, yerlilerin ve turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor. Sizler de bu şaheseri yerinde deneyimlemek isterseniz bizlerle iletişime geçebilir, blog yazılarımız için sitemizi takip edebilirsiniz. Veni, Vidi, Venn Tour!