Menu Close
Menu Close
Dünya tarihine ve kültürel mirasa dair bir yolculuğa çıkmak isteyenler için Londra’nın kalbindeki British Museum, eşi benzeri olmayan bir ev sahipliği yapmakta. Yılda milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan müze, 380 binden fazla değerli eseriyle birlikte büyüleyici bir koleksiyona sahip. Eski Mısır’dan Asya medeniyetlerine, Antik Yunan ve Roma’dan Orta Doğu’ya uzanan geniş bir yelpazede eserler barındıran British Museum, ziyaretçilerine tarihin derinliklerinde bir zaman yolculuğu vadetmekte.
British Museum’un köklü geçmişi, 1753 yılına dayanıyor ve kuruluşundan bu yana koleksiyonu sürekli olarak genişletiliyor. Arkeolojik keşifler, sanat eserleri, etnografik parçalar ve daha birçok değerli obje, müzenin yedi bölümünde sergilenmekte. Antik uygarlıkların görkemli heykelleri, ntik Mısır mumyaları, Orta Doğu’nun tarihi yazıtları ve Asya’nın zengin kültürel mirası, ziyaretçileri büyülüyor ve onlara unutamayacakları bir deneyim sunuyor.
Londra’nın simgelerinden biri olan British Museum, dünya kültürünün ve insanlığın zenginliğini anlamak ve keşfetmek isteyenler için bir vazgeçilmez durak halinde. Müzenin içine adım attığınız anda tarihin büyüsüyle saran bir atmosferde, ulaşılması güç eserlerin karşısında hayranlıkla kalacağınız bir maceraya hazır olmanız gerekiyor. Meşhur British Museum hakkında bilinmesi gerekenleri bu yazıda sizler için derledik!
British Museum’un ilk koleksiyonu, Sir Hans Sloane’in vasiyeti üzerine satın alınan ve müzede sergilenen 71.000 kitap, el yazmaları, antik sikke ve doğal tarih örneklerinden oluşmuş. Sloane’in bu değerli koleksiyonu, müzenin temel taşını oluşturmuş ve British Museum’un dünya çapında ün kazanmasına yol açmış.
British Museum, kuruluşundan itibaren koleksiyonunu sürekli olarak genişletmiş. Özellikle 19. yüzyılda müzede önemli genişlemeler yaşanmış. 1823 yılında Charles Robert Cockerell tarafından tasarlanan ve neoklasik tarzda inşa edilen yeni bir müze binası, daha fazla alan ve sergi alanı sağlamak amacıyla kullanılmaya başlanmış. Bu yeni bina, müzenin koleksiyonunu daha iyi sergileme imkanı sunmuş ve ziyaretçilere etkileyici bir tecrübe yaşatmış. Bunun sonucunda, Antik Mısır, Antik Yunan, Antik Roma, Asya medeniyetleri, Orta Doğu ve diğer birçok uygarlığa ait muhteşem eserler sergilenebilmiş. Ayrıca, British Museum’un içinde yer alan kütüphane de önemli bir gelişme göstermiş. Kütüphane, kuruluşundan bu yana sürekli olarak genişletilmiş ve araştırmacılar için önemli bir kaynak merkezi haline gelmiş.
Müzenin şu anki koleksiyonu, Eski Mısır’dan Asya medeniyetlerine, Antik Yunan ve Roma’dan Orta Doğu’ya uzanan geniş bir yelpazede eserleri kapsamakta. Antik uygarlıkların büyüleyici heykelleri, orijinal yazıtları ve günlük hayatlarına dair izler sunan eserler koleksiyonun önemli bir parçasını oluşturmakta. Antik Mısır koleksiyonunda, firavunların mezarlarından çıkan nadide eserler, mumyalar, rölyefler ve Mısır mitolojisine ait objeler bulunuyor. Antik Yunan ve Roma galerilerinde, ünlü heykeller, vazolar, sikke koleksiyonları ve antik tiyatro oyunlarına ait kalıntılar gibi eserler sergilenmekte. Ayrıca müzede Anadolu’dan kaçırılıp götürülmüş birçok eser de mevcut:
Likya antik bölgesinde bir şehir olan Ksanthos bölgesinde (günümüz Muğla ili, Fethiye’ye yakın bir bölge) bulunan bir heykel mezar olan Nereidler Anıtı, yontulmuş frizlerle süslü bir kaidenin üzerinde yer alan planlı bir anıt mezardır. MÖ 4. yüzyılın başlarında (MÖ 390 dolaylarında) Kral Arbinas’a ait bir mezar olarak inşa edildiği düşünülmekte. Mezarın harabeye dönmeden önce, Bizans dönemine kadar ayakta kaldığı zannediliyor. Kalıntılar, 1840’ların başında İngiliz gezgin Charles Fellows tarafından keşfedilmiş. Charles kalıntıları topladığı gibi hemen British Museum’a götürmüş. Burada anıtın doğu cephesi yeniden inşa edilmiş.
Knidos Aslanı, 1858’de İngiliz arkeolog Richard Popplewell Pullan tarafından Datça’nın yakınındaki uçurumlarda yürürken bulunmuş. Denize nazır olan heykel, bir zamanlar denizciler için bir navigasyon görevi görmüş olabilecek 18 metre yüksekliğindeki bir mezar anıtının üstündeymiş. Heykel bu anıttan biraz uzakta bulunduğu için anıtın daha önce bir depremde yıkılmış olabileceği tahmin edilmiş. Heykel Robert Murdoch Smith tarafından HMS Supply adlı gemiye yüklenmiş ve Londra’ya kaçırılmış.
Karya Kralı Mausolos için yaptırılmış ve aynı zamanda Antik Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olarak kabul edilen bu anıt mezar o kadar etkileyiciymiş ki, “mozole” kelimesi artık birçok anıtsal mezar için kullanılır hale gelmiş. 15. yüzyılda depremle yıkıldığı ve ardından Saint-Jean şövalyeleri tarafından Bodrum Kalesi’nin yapımında taş ocağı olarak kullanıldığı için günümüze ulaşabilmiş az kalıntısı Bodrum’da açık hava müzesi olarak sergilenmekte. Zamanında mozoleyi süsleyen Mausolos ve Artemisia’nın heykelleri, mermer kabartma levhalar ve piramit çatıyı taçlandıran mermerden dört atlı arabanın parçaları ise 1857’de arkeolog Charles Thomas Newton tarafından İngiltere’ye götürülmüş ve British Museum koleksiyonları arasına eklenmiş.
İki mezar odalı ve kabartmalarla bezeli MÖ 4. yüzyıl tarihli bu lahit, kentin en kudretli yapıtlarından biri olmuş. Adı yazıtta geçen Payava, sadece bu lahitten biliniyor. Anıtın üzerindeki kabartmalar, Payava’nın hayatındaki çeşitli olayları sahnelemekte. Lahitin en alt katı Türkiye’de bulunurken diğer üç katı günümüzde British Museum’da sergileniyor.
Geç Roma dönemine ait bu taş mozaikte, siyah bir çerçeve içerisindeki defne çelenginin merkezinde, Grekçe “Sağlık, Yaşam, Sevinç, Barış, Neşe ve Umut” sözcükleri yazılı. 1,14 m x 1,14 m boyutlarındaki eser, MS 4. yüzyıla tarihleniyor. Bodrum’da yer alan Halikarnassos antik kentinde bulunan eser, günümüzde ise yine British Museum koleksiyonuna ait.
British Museum’un Asya koleksiyonu, Çin, Hindistan, Japonya, Kore ve diğer Asya ülkelerine ait zengin bir kültürel mirası yansıtıyor. İpek Yolu’ndan getirilen değerli Çin porselenleri, Budist sanatının örnekleri, antik tapınaklar ve anıtlardan kurtarılan eserler, bu koleksiyonun önemli parçalarını oluşturmakta.
Orta Doğu koleksiyonunda yer alan Sümer tabletleri, Mezopotamya’daki antik uygarlıkların yazılı tarihini aydınlatan önemli belgeler olarak müzede yerini almakta. Koleksiyonda ayrıca İslam sanatının zenginliklerini yansıtan eserler, Pers, Osmanlı ve diğer Orta Doğu kültürlerine ait nadir parçalara da yer verilmiş. British Museum’un etnografik koleksiyonu da dikkate değer doğrusu. Afrika, Amerika, Avustralya ve Pasifik adaları gibi bölgelerden gelen etnografik eserler, farklı kültürlerin geleneklerini, sanatını ve yaşam tarzını yansıtıyor. Bu koleksiyon, antropolojik çalışmalar için önemli bir kaynak teşkil ediyor ve ziyaretçilere kültürel çeşitlilik hakkında derinlemesine bir anlayış sunuyor.
Museum of Mankind ismi verilen bu kısım, 1970’lerde kurulmuş. Farklı kültürlerin insanlık tarihindeki yerini ve evrimsel gelişimini anlamak için geniş bir koleksiyona sahip. Etnografik objeler, sanat eserleri, arkeolojik buluntular ve diğer antropolojik materyaller, Museum of Mankind’in sergilerinde ziyaretçilere sunuluyor. Müze, kültürel çeşitlilik, sosyal yapılar, diller, ritüeller ve insanların evrende nasıl yer aldığı gibi konuları keşfetmek isteyenlere ilham verici bir deneyim sunmakta.
British Museum’a ulaşım ise oldukça kolay ve çeşitli ulaşım seçenekleri mevcut. Londra’nın merkezi bir konumunda bulunan müzeye toplu taşıma araçlarıyla rahatlıkla ulaşılabiliyor. Eğer metro kullanmayı tercih ediyorsanız, müzenin yakınında Tottenham Court Road veya Holborn istasyonlarında inebilir, bu istasyonlardan müzeye kısa bir yürüyüşle ulaşabilirsiniz. Otobüsler de British Museum’a giden başka bir ulaşım seçeneği. Yakın çevrede müzeye giden birçok otobüs hattı bulunmakta.
Müzeye özel araçla ulaşım kolay olsa da trafik ve park yeri sıkıntısı nedeniyle toplu taşıma araçlarını kullanmanızı öneriyoruz. Ayrıca, müzenin yakınında bisiklet park yerleri bulunmakta ve bisikletle ulaşım sağlamak güvenli bir seçenek. Müzeye ulaşabilmek için Londra’ya hava yoluyla gelerek Heathrow, Gatwick, Stansted veya Luton havalimanlarından birine iniş yapmalısınız. Havalimanlarından şehir merkezine ulaşmak için tren, otobüs veya taksi gibi opsiyonlar mevcut.
British Museum’u ziyaret etmek isteyenlere birkaç ipucu vermeden de geçmeyelim. En yoğun saatlerden kaçınmak istiyorsanız müzeyi sabah erken saatlerde veya akşam geç saatlerde ziyaret etmek tercih edebilirsiniz. Bilet satın almak için müzenin resmi web sitesini kullanabilir veya hızlı giriş yapabilmek için önceden çevrimiçi bilet rezervasyonu yapabilirsiniz. Rehberli turlar, müzenin derinliklerindeki bilgiyi keşfetmek ve rehberlerin uzmanlığından faydalanmak için harika bir seçenek olacaktır. Müze içindeki bilgi masasından veya web sitesinden tur saatlerini öğrenebilirsiniz.
Müze haritası, büyük ve karmaşık olan müze içinde yolunuzu bulmanızı sağlayacaktır. Girişte veya bilgi masasında ücretsiz olarak temin edilebilir. Müzeyi gezerken zamanınızı en iyi şekilde değerlendirmek için müzenin zengin koleksiyonunu keşfetmek amacıyla önceden bir plan yapabilirsiniz. İlgi alanlarınıza göre odaklanmak veya bazı öne çıkan eserleri ziyaret etmek için bir liste oluşturabilirsiniz. Eserler hakkında daha fazla bilgi edinmek için, müzenin sunduğu sesli rehberleri veya akıllı telefon uygulamalarını kullanabilirsiniz. Ayrıca, düzenlenen özel sergilere veya etkinliklere katılarak daha derinlemesine bir deneyim yaşayabilirsiniz.
Dünyanın çeşitli müzelerini gezdiğimiz serimizin ikinci durağı olan “British Museum” incelememizin sonuna geldik. Birbirinden önemli müzeleri incelediğimiz yazı serimizi takip etmek için blog sayfamızı ziyaret edebilir, bu müzeleri ziyaret edebilmek için bizlerle iletişime geçebilirsiniz. Veni, Vidi, Venn Tour!